Arınç, AK Parti-cemaat sorusuna cevap verdi: 'Orayı çok seviyorum ama buranın içindeyim'
“Hükümetimizi seven bir camiaya karşı bazılarının söz söylemesi, onların da cevap verirken ölçüyü kaçırması fevkalade yanlış. Biz ilişkileri iyi götüreceğiz”
BAŞBAKAN Yardımcısı Bülent Arınç, Kanal 24’te AK Parti ile cemaat arasında gerilim olduğu yönündeki haber ve yorumlarla ilgili soruları yanıtladı. Cemaatin 12 Eylül referandumunda verdiği desteğe değinirken “Yüzyıllar boyu hakkımızı helal etsek bundan geri durmayız” ifadesini kullanan Arınç, “Hükümetimizi bu kadar seven, bu kadar olumlu işlere bütün güçleriyle destek olan bir camiaya karşı bizim, bazılarının, onlara söz söylemesi, onların bu tarafa cevap verirken ölçüyü biraz kaçırması fevkalade yanlış. Bunu bir yerde önlememiz gerekiyor” diye konuştu.
‘Tayyip Bey’i çok seviyor’
Arınç, Fethullah Gülen’in Başbakan Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Gül’ü çok sevdiğini, beğendiğini, yaptıkları hizmetlerden dolayı sabahlara kadar dua ettiğini söylediğini hatırlattı. Arınç, şöyle devam etti:
‘Yanlış, yamuk insanlar’
“Gülen Amerika’da. Burada olsa belki bazı olaylara müdahale etmesi, bazı olayları bizzat çözmesi ve dinlemesi mümkün olabilecek. Ama buradan oraya nasıl haber gidiyor, orası bundan nasıl etkileniyor, ben herkesin vicdanına bırakıyorum. Aynı şekilde Tayyip Bey’e, bize veya bir başkasına oradan haberler getiren insanların veya oradakilerin kötü olduğunu söylemeye çalışan bir takım yanlış, yamuk insanların yaptıklarını da doğru görmem ben. Bizim hiçbir medya organında camia ile hükümet arasındaki ilişkileri bozabilecek, söz yarışına girmeye ihtiyacımız yok, bu bizi yaralar.”
‘Ringo ringo şişelerden bilmem neye kadar’
ARINÇ, Vardar Ovası türküsüyle ilgili espirisine gelen tepkileri şöyle yanıtladı: “Yüzde 100 espriydi. Bu kadarını bile hoş görmeyen bir zihniyet var karşımızda. Diyelim ki espri değildi, buna da kimsenin gücenmemesi lazım. Öyle türküler var ki içinde ringo ringo şişelerden, tombul tombul bilmen nereye kadar. Bırakın ben de bazılarından hoşlanmayayım.”
‘Çok seviyorum’
“Muhalefetin olduğu gibi camianın da söz söyleme hakkı var. Yazacaklar, söyleyecekler. Ancak eleştiride ölçünün iyi niyetli ve dostane yaklaşım vardır. Hükümete, Başbakan’a veya bize yakın, kendisini böyle lanse eden bir takım insanların cemaati rencide edecek sözler, hareketler ve haber uçurmalar içerisinde olduğunu biliyorum. Ben şimdi ortada durayım. O tarafı çok seviyorum, bu tarafın da içerisindeyim.”
“Tavsiyem şu; camia, camia olduğunu bilmeli. Yaptıkları hizmettir, alkışlıyoruz, bütün gücümüzle, maddi, manevi bu hizmetlerin destekçisiyiz. Hükümet işi, bizzat Hocaefendi’nin sözdür, ‘Hikmeti hükümettir. Hikmeti hükümete karışmak doğru değil’. ‘Bu neden böyle oldu, şu neden böyle oldu’ gelip bunları sormak imkanları var. Hatta bunu yazıya da dökebilirler. Ama bazı şeyleri bahane ederek hükümetin icraatlarını yüksek perdeden eleştirmek ve hatta birilerinin sevinmesine yol açmak doğru değil.”
‘Hepimiz saygı duymalıyız’
Başbakan, etrafı ateşle çevrili bir coğrafyadaki Türkiye’yi çok iyi yönetiyor. Hangi çevreden gelirse gelsin, onu incitecek, onun gücünü azaltacak girişimleri kabul etmeyiz. İma yoluyla partiyi, partinin önemli kişilerini ve icraatlarını yerden yere vurmak yakışık almayan bir tavırdır. Biz ilişkilerimiz her şeye rağmen en iyi şekilde götüreceğiz. O hem Hocaefendi’ye hem bu camianın hizmetlerine karşı en iyi duygular içerisinde, ama hikmeti hükümetin de başında. Dolayısıyla ülkeyi yönetirken onun tercihlerine, onun kararlarına hepimizin saygı duyması lazım.”