Utancın dördüncü yılı

Haberin Devamı

O fotoğraf çok şey anlatıyor: Adı önce Susurluk çetesiyle anılmış olan ve albaylıktan generalliğe yükselen, sonra Hrant Dink’i tehdit edenleri yönettiği ortaya çıkan kişi, emekli olduktan sonra, Hrant Dink cinayetini önceden bildiği artık ortaya çıkmış albay ile yan yana...

Emekli tuğgeneral rahat, muvazzaf albay hazırolda, Hangisinin üst hangisinin ast olduğu çok belli.

Fotoğraf gazeteci Adem Yavuz Arslan’ın “Bi Ermeni var...” kitabında yayınlandı. Arslan, bu fotoğrafın Hrant Dink cinayetinden önce Trabzon’da çekildiğini yazdı. Jandarma Komutanlığı açıklama yaptı: Fotoğraf cinayetten önce değil sonra ve Bilecik’te çekilmişti. Emekli general, gizli olmayan bir ziyarette bulunmuştu.

***


Muvazzaf albay şu anda Hrant Dink cinayetiyle ilişkili olarak yargılanıyor. Kimsenin kuşkusu olmasın, beraat edecektir. Davanın nasıl açıldığını, nasıl yürütüldüğünü izleyen herkes, hukukçu olmasa bile “organizasyon”u görebilir. Bu kişinin, Ahmet Taner Kışlalı suikastından hemen sonra cinayet yerinde görüldüğünü ve bunun bütün resmi kayıtlara geçmiş olduğunu da herkes unutmuş görünüyor.

Hrant Dink cinayetinden sonra muvazzaf subayı Susurluk çetesinin hesabını vermek bir yana, terfi ederek ödüllenmiş emekli generalin ziyaret etmiş olmasını körler ve kör taklidi yapanlar, kendi kendilerine soruversinler. Bu şahısların nasıl bu kadar pervasız davrandığını, o emekli generalin, açıklamayı doğru kabul edersek, neden Bilecik’e kadar gidip, kendisine amiri muamelesi yapan albayı ziyaret etme gereğini duyduğunu da düşünsünler.

Ergenekon davalarında “avukat” diye ortaya çıkanlar bu fotoğrafa iyi baksınlar ve kendi üstlerine sıçrayan kanları iyi düşünsünler.

***


Hrant Dink tam dört yıl önce öldürüldü. Ama karanlıkta kalmış birçok olay aydınlanmaya devam ediyor. Gazeteci Nedim Şener ikinci kitabında da katilin “çete beni öldürecekti” dediğini açıkladı. Ve yine ortaya çıkıyor ki, Hrant Dink cinayetinin “organize” edilmesiyle, Malatya’daki Zirve Yayınevi katliamı arasında ciddi bağlantılar bulunuyor.

Hrant Dink cinayetinin aydınlanmaması ve katillerin kurtulması için faaliyet yürütenler, aralarında kamu görevlilerinin de bulunduğu birçok zanlının hesap vermesini önlemeyi başarmış durumdalar. Bazı eller sürekli olarak yargının içinde dolaşıp koruma çabalarını sürdürüyor.

Ama bu ülkenin, bu halkın namusunu, vicdanını gerçekten gözetenler Hrant Dink davasını sonuna kadar takip edeceklerdir.

Abdi İpekçi’nin katilleri korundu, Kemal Türkler’in katilleri kurtarıldı. Aynı oyunlar Hrant Dink’in katillerinin de korunması ve kurtulması için herkesin gözü önünde oynanıyor.

Bu oyunlara kananlar o fotoğrafa iyi baksınlar ve ülkenin bu utançlardan, lekelerden, kan izlerinden kurtulmasının ne kadar önemli olduğunu anlasınlar.

DİĞER YENİ YAZILAR